Demir Küme Sivasspor Teknik Yöneticisi İstek Çalımbay, Yeni 4 Eylül Stadı’nda basın toplantısı düzenledi. Merak edilen konularda açıklamalar yapan Çalımbay, bu dönemi Türkiye Kupası ile taçlandırmak istediklerini ve bunun için de taraftar dayanağının değerli olduğunu belirterek, “Koca bir dönem geçti. Daha maçlarımız var. Dönemi en erken açan ekibiz. Herkestilk evvel hazırlık periyoduna başladık. Hazırlık maçı yerine resmi maçlarla başladık. İnşallah ligi en son bitiren gruplardan biri olacağız. Hem en erken açan, hem en geç bitiren olacağız. Dönem başı güçlü maçlar oynadık. Avrupa kupalarında beraberinde ilgi götürdük. 2 dönem üst üste Avrupa’ya gittik. İki kere üst üste Anadolu ekibinin Avrupa’ya gittiğini hatırlamıyorum. Başarılı bir çizgi çizdik bugüne kadar. Amaçlarımızı gerçekleştirdik. Avrupa’da hoş maçlar oynadık. Lige döndüğümüz vakit sakatlıklar meşakkat oldu. Avrupa kupasında Kopenhag maçında 4 stoperimiz sakattı. Dönemin erken açılmasından dolayı oldu. Buna karşın hiçbir vakit da kopmadık. Bugüne kadar geldik. Karşımızda Alanyaspor ile oynadığımız maç var. Bu maçın birincisini Alanya’da oynadık. İkincisi burada. Sivas’ın tarihi açısından fazlaca değerli. Oradan çıkıp final oynamak ve kupayı kazanmak en büyük amaçlarımızdan biri. Sivasspor ve taraftar için süper olur. Benim üzüldüğüm şey, pandemi olmadan evvel en az 10 bine yakın taraftarla oynuyorduk. Taraftarla ekibin bütünleşmesi süper oluyordu. Alanımızda namağlup gidiyorduk. Pandemiden dolayı taraftar olmadı. Badireler yaşadık. daha sonra her şey düzeldi. Artık taraftarımız epey az geliyor. Bizim taraftarımızın biraz daha kadrosu desteklemesi gerekiyor. Alanya ile bu dönem oynayacağımız 4’üncü maç olacak. Kendi alanımızda güzel bitirmemiz için elimizden geleni yapacağız. Son vakit içinderda hiçbir yerden istediğimiz takviye gelmiyor. Şu kupayı almak için taraftara gereksinimimiz var. Taraftar küstürülmüş olabilir ancak bunların hepsini unutup şu oynayacağımız maçta taraftar takviyesi olursa bizim açımızdan harika olur” dedi.
“ŞU AN BİR KARARIM YOK”
Sivasspor’da devam edip etmeme konusunda bir sonucu bulunmadığını söz eden Çalımbay, “Antrenörlük hayatımda maçlar bitmeden bir şey konuşmadım. Geçen dönem da ‘gidecek misiniz, kalacak mısınız’ diye fazlaca soruldu. Benim şu an bir sonucum yok. Değerli olan dönemi güzel bitirmek. Kalan 4 maçımız var. Alabileceğimiz en yüksek puanlarla bitirmek istiyoruz. Ben dönem bitmeden idareyle görüşme yapmıyorum. Maçlar bittikten daha sonra. Bir de ben her ekiple 1 yıllık anlaşırım. Mutluysam kalırım, onlar mutlu değilse giderim. Ona bakılırsa hareket ederiz. Şu an ligi bitirmemiz gerekiyor, bir de kupa ön plana çıktı. Şu andaki tek niyetimiz kupayı kazanmak” diye konuştu.
“YÖNETİCİLER UZAKLAŞABİLİR”
Spor yasası hakkındaki görüşlerini de açıklayan Çalımbay, “Bazı yöneticilerin rahatsız olduğundan eminim. Maddeyi çıkaranların ikisi de benim grup arkadaşım. Saffet (Sancaklı) olsun, Alpay (Özalan) olsun. Onlar futbolun ortasından gelen arkadaşlar. Araştırmadan yapmazlar. Biraz beklemek lazım. Kimi yöneticiler ve liderler rahatsız. Buralarda olup, kendinden veren beşerler var. Artık bu biçimde kaideler çıkarsa uzaklaşabilirler, bırakabilirler” dedi.
“HAKEMLER BUNU HAK ETMEDİ”
Bazı hakemlere dönem ortasında nazaranvden uzaklaştırma verilmesi ve daha sonrasında yaşananlarla ilgili de kıymetlendirme yapan Çalımbay, “Hakemlik gerçekten yapılacak en güç işlerden bir tanesi. Kimseyi memnun edemezsin. Kesinlikle birileri kızıyor. Onların işi sıkıntı. Gidenler oldu, ortasında fazlaca bedelli güzel hakemler var. Bilhassa Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Ümit Öztürk hepsi epeyce bedelli. Ben onların bu muameleyi hak ettiğine inanmıyorum. Ayrılsalar bile düzgün bir biçimde ayrılmalılar. O bahiste ben çok üzülmüştüm. İçeriğini hiç bilmiyorum, dışarıdan konuşuyorum. Güzel hakem arkadaşlarımız var. Yavaş yavaş geri dönüyorlar. Bence de dönsünler. Dönem bittikten daha sonra karar verilir. Dönem ortasında yapıldığı için vakit içindeması açısından, ligin karışık vakti olunca herkes şaşırdı. Biz de şaşırdık. daha sonrasında kocaman bir kaos çıktı. Her şey farklı oldu. O denli bir muamele göstermemek gerekiyordu. Teşekkür edilip ayrılabilirdi. Hakemliğini yapıp dönemi bitirecek düzgün hakemler vardı. Birden teğe gitmeleri düzgün değildi” sözlerini kullandı.
“İYİ OYUNCULAR YETİŞİYOR”
Ligin en yaşlı grubu oldukları tarafındaki soru üzerine de Çalımbay, “Avrupa’nın en yaşlı kadrosuyuz. Bizim bir sefer gençleştirmeye gitmemiz gerekir. Fakat Yatabare 36 yaşında bulunmasına karşın kadronun en güzellerinden biri. Kıymetli olan vereceği performans. Ronaldo herkesten yaşlı fakat harika oynuyor. Atiba oynuyor, hayli âlâ bir profesyonel. Yaşın değeri yok fakat gençleştirmek gerekiyor. Yabancı sayısı konusunda kulüpler tıpkı biçimde devam etsin istiyor lakin fazlaca güzel oyuncular çıkıyor. Arda’yı hayli seviyorum. Beşiktaş’ın çıkardığı oyuncular var. Bizim Kerem, Özkan o denli olacak. Bir iki sene daha sonra eksiksiz olacaklar. Bizim alt yapımızdan gelen oyuncular da o denli olacak” dedi.
“TRABZON ŞAMPİYONLUĞU HAK ETTİ”
Trabzonspor’un mümkün şampiyonluğu ile ilgili de konuşan Çalımbay, “Trabzon bence şampiyonluğu hak etti. Bir kez ben de orada çalıştığım için biliyorum. Kocaman lobisi olan üstün bir ekip. Artı, her türlü transfer yaptılar. Kimin düzgün oyuncuları var ise hepsini aldılar. İmkanları da epey uygundu. Manevi taraftan takviye kusursuz bir taraftarla oynadılar. Abdullah hocayla bir sohbetimizde de konuştum. İstediği bütün oyuncuları aldı. İdarenin de bunda büyük hissesi var. Tahminen bir tek bizim Uğur olmadı. Onun haricinde herkesi aldılar. Lige başlarken, Roma’ya elenince herkes üzüldü lakin bu Trabzon için avantaja döndü. Başka büyük kadrolar Avrupa, lig maçı oynamanın derdini yaşadı. Trabzon burayı yeterli kullandı. Bu seneyi hak ettiler” diye konuştu.
“ŞAMPİYON OLABİLİRDİK”
Sivas’taki yaşantısıyla ilgili de bilgiler veren Çalımbay, “Sivas’ta benim yaptığımız idman ve maçlar, gidersek AVM ve konut içinde. Bir de her hafta mutlaka köye giderim. Burada fazlaca büyük sorumluluk alıyorsunuz. Hepsinde bir amacımız oldu. 2 sene Avrupa dedik, yaptık. Bu sene kimi sıktılar oldu fakat gayeye kupayı koyduk. Benim tek üzüldüğüm şey biz pandemidilk evvel şampiyon olabilirdik. Tek yapacağımız şey 3-4 transfer yapabilirdik. Gaziantep’e giderken eksik gittik, bir oyuncu lazımdı, sabaha karşı İspanya’da Skuletic’i bulup gece getirdik, sonraki gün oyuna soktuk zira eksiğimiz vardı. Bir başkan kadronun o denli olmaması gerekiyordu. Bütçemiz düzgün olsaydı, idareye takviye olunsaydı, 3-4 oyuncu alabilsek, katiyen şampiyonduk. Tek üzüldüğüm şey bu. Yoksa burada memnunum. İdareyle biz birbirimizi güzel tanıyoruz” dedi.
“EN BÜYÜK MAKSADIM YURT DIŞINDA ÇALIŞMAK”
Yurt haricinde çalışmayı daima istediğini belirten Çalımbay, “Ben en büyük amaçlarımdan bir tanesi yurt haricinde çalışmak. Bunu hayli istiyorum. Sivas’a gelirken de söylemiştim. Şayet maksat yoksa ben gelmem demiştim. Yurt haricinde da olmak isterim ancak amacı olan kadrolar olması gerekir. Bir sürü yerden teklifler geldi. Oraları pek düşünmedim. Öne gitmek, biraz daha üst çıkmak lazım. Futbolda her şey olabilir ancak ben bundan daha sonra başarısız olacağıma inanmıyorum. Nereye gidersem gideyim hayli epey başarılı olacağıma inanıyorum. Zira şeyi gördüm, hayli şeyi yaşadım, hoş şeyler de yaşadım. Ancak takımımla artık her yerde başarılı olacağıma inanıyorum. Ekip ne olursa olsun hiç fark etmez” diye konuştu.
“MİLLİ EKİP HER HOCANIN HEDEFİ’
Milli ekip beklentisi ile ilgili soruya da Çalımbay, “Milli takım her hocanın maksadıdır. Yerli antrenörler ulusal ekipte her vakit başarılı olmuştur. Ulusal ekip farklı bir şeydir. Ulusal ekibin her kademesinde oynadım, kaptanlığını yaptım. Biz o formayı giydiğimizde apayrı oluyor. İstiklal Marşı okunurken farklı oluyor. Ulusal ekipte çalışmak farklı bir şey, orada para pul hiç kıymetli değil. Ben 4 yıl çalıştım Mustafa Denizli hocamızla. Avrupa Şampiyonası’na gittik. Her vakit ulusal kadro olayı farklıdır. Para bile konuşulmaz. Yerli antrenörlerin muvaffakiyet mümkünlüğü yüksek. Kuntz, hem kadro arkadaşım, hem hayli güzel bir insan. Yabancıya karşı değilim, gelsin çalışsınlar lakin bana nazaran ulusal kadro değişik. Orası bana bakılırsa farklı bir yer” dedi.
Adının Beşiktaş ile sık sık anılması sorusuna ise teknik adam, “Ben Beşiktaşlıyım. Orada oynadım, orada bitirdim. Adımın çıkması da olağan. En hayli Beşiktaşlı hoca var Türkiye’de. Bu da futbolu fazlaca sevmemizden kaynaklanıyor” dedi.
Çalımbay, Türkiye Kupası’nda finale kalmaları halinde maçın İstanbul’da oynanacak olmasını da avantaj olarak nitelendirerek., “İstanbul’da en çok Sivaslı var. Statta en az 50 bin kişi solursa yarı yarıya taraftarımız olacağını düşünüyorum” sözlerini kullandı.
“ŞU AN BİR KARARIM YOK”
Sivasspor’da devam edip etmeme konusunda bir sonucu bulunmadığını söz eden Çalımbay, “Antrenörlük hayatımda maçlar bitmeden bir şey konuşmadım. Geçen dönem da ‘gidecek misiniz, kalacak mısınız’ diye fazlaca soruldu. Benim şu an bir sonucum yok. Değerli olan dönemi güzel bitirmek. Kalan 4 maçımız var. Alabileceğimiz en yüksek puanlarla bitirmek istiyoruz. Ben dönem bitmeden idareyle görüşme yapmıyorum. Maçlar bittikten daha sonra. Bir de ben her ekiple 1 yıllık anlaşırım. Mutluysam kalırım, onlar mutlu değilse giderim. Ona bakılırsa hareket ederiz. Şu an ligi bitirmemiz gerekiyor, bir de kupa ön plana çıktı. Şu andaki tek niyetimiz kupayı kazanmak” diye konuştu.
“YÖNETİCİLER UZAKLAŞABİLİR”
Spor yasası hakkındaki görüşlerini de açıklayan Çalımbay, “Bazı yöneticilerin rahatsız olduğundan eminim. Maddeyi çıkaranların ikisi de benim grup arkadaşım. Saffet (Sancaklı) olsun, Alpay (Özalan) olsun. Onlar futbolun ortasından gelen arkadaşlar. Araştırmadan yapmazlar. Biraz beklemek lazım. Kimi yöneticiler ve liderler rahatsız. Buralarda olup, kendinden veren beşerler var. Artık bu biçimde kaideler çıkarsa uzaklaşabilirler, bırakabilirler” dedi.
“HAKEMLER BUNU HAK ETMEDİ”
Bazı hakemlere dönem ortasında nazaranvden uzaklaştırma verilmesi ve daha sonrasında yaşananlarla ilgili de kıymetlendirme yapan Çalımbay, “Hakemlik gerçekten yapılacak en güç işlerden bir tanesi. Kimseyi memnun edemezsin. Kesinlikle birileri kızıyor. Onların işi sıkıntı. Gidenler oldu, ortasında fazlaca bedelli güzel hakemler var. Bilhassa Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Ümit Öztürk hepsi epeyce bedelli. Ben onların bu muameleyi hak ettiğine inanmıyorum. Ayrılsalar bile düzgün bir biçimde ayrılmalılar. O bahiste ben çok üzülmüştüm. İçeriğini hiç bilmiyorum, dışarıdan konuşuyorum. Güzel hakem arkadaşlarımız var. Yavaş yavaş geri dönüyorlar. Bence de dönsünler. Dönem bittikten daha sonra karar verilir. Dönem ortasında yapıldığı için vakit içindeması açısından, ligin karışık vakti olunca herkes şaşırdı. Biz de şaşırdık. daha sonrasında kocaman bir kaos çıktı. Her şey farklı oldu. O denli bir muamele göstermemek gerekiyordu. Teşekkür edilip ayrılabilirdi. Hakemliğini yapıp dönemi bitirecek düzgün hakemler vardı. Birden teğe gitmeleri düzgün değildi” sözlerini kullandı.
“İYİ OYUNCULAR YETİŞİYOR”
Ligin en yaşlı grubu oldukları tarafındaki soru üzerine de Çalımbay, “Avrupa’nın en yaşlı kadrosuyuz. Bizim bir sefer gençleştirmeye gitmemiz gerekir. Fakat Yatabare 36 yaşında bulunmasına karşın kadronun en güzellerinden biri. Kıymetli olan vereceği performans. Ronaldo herkesten yaşlı fakat harika oynuyor. Atiba oynuyor, hayli âlâ bir profesyonel. Yaşın değeri yok fakat gençleştirmek gerekiyor. Yabancı sayısı konusunda kulüpler tıpkı biçimde devam etsin istiyor lakin fazlaca güzel oyuncular çıkıyor. Arda’yı hayli seviyorum. Beşiktaş’ın çıkardığı oyuncular var. Bizim Kerem, Özkan o denli olacak. Bir iki sene daha sonra eksiksiz olacaklar. Bizim alt yapımızdan gelen oyuncular da o denli olacak” dedi.
“TRABZON ŞAMPİYONLUĞU HAK ETTİ”
Trabzonspor’un mümkün şampiyonluğu ile ilgili de konuşan Çalımbay, “Trabzon bence şampiyonluğu hak etti. Bir kez ben de orada çalıştığım için biliyorum. Kocaman lobisi olan üstün bir ekip. Artı, her türlü transfer yaptılar. Kimin düzgün oyuncuları var ise hepsini aldılar. İmkanları da epey uygundu. Manevi taraftan takviye kusursuz bir taraftarla oynadılar. Abdullah hocayla bir sohbetimizde de konuştum. İstediği bütün oyuncuları aldı. İdarenin de bunda büyük hissesi var. Tahminen bir tek bizim Uğur olmadı. Onun haricinde herkesi aldılar. Lige başlarken, Roma’ya elenince herkes üzüldü lakin bu Trabzon için avantaja döndü. Başka büyük kadrolar Avrupa, lig maçı oynamanın derdini yaşadı. Trabzon burayı yeterli kullandı. Bu seneyi hak ettiler” diye konuştu.
“ŞAMPİYON OLABİLİRDİK”
Sivas’taki yaşantısıyla ilgili de bilgiler veren Çalımbay, “Sivas’ta benim yaptığımız idman ve maçlar, gidersek AVM ve konut içinde. Bir de her hafta mutlaka köye giderim. Burada fazlaca büyük sorumluluk alıyorsunuz. Hepsinde bir amacımız oldu. 2 sene Avrupa dedik, yaptık. Bu sene kimi sıktılar oldu fakat gayeye kupayı koyduk. Benim tek üzüldüğüm şey biz pandemidilk evvel şampiyon olabilirdik. Tek yapacağımız şey 3-4 transfer yapabilirdik. Gaziantep’e giderken eksik gittik, bir oyuncu lazımdı, sabaha karşı İspanya’da Skuletic’i bulup gece getirdik, sonraki gün oyuna soktuk zira eksiğimiz vardı. Bir başkan kadronun o denli olmaması gerekiyordu. Bütçemiz düzgün olsaydı, idareye takviye olunsaydı, 3-4 oyuncu alabilsek, katiyen şampiyonduk. Tek üzüldüğüm şey bu. Yoksa burada memnunum. İdareyle biz birbirimizi güzel tanıyoruz” dedi.
“EN BÜYÜK MAKSADIM YURT DIŞINDA ÇALIŞMAK”
Yurt haricinde çalışmayı daima istediğini belirten Çalımbay, “Ben en büyük amaçlarımdan bir tanesi yurt haricinde çalışmak. Bunu hayli istiyorum. Sivas’a gelirken de söylemiştim. Şayet maksat yoksa ben gelmem demiştim. Yurt haricinde da olmak isterim ancak amacı olan kadrolar olması gerekir. Bir sürü yerden teklifler geldi. Oraları pek düşünmedim. Öne gitmek, biraz daha üst çıkmak lazım. Futbolda her şey olabilir ancak ben bundan daha sonra başarısız olacağıma inanmıyorum. Nereye gidersem gideyim hayli epey başarılı olacağıma inanıyorum. Zira şeyi gördüm, hayli şeyi yaşadım, hoş şeyler de yaşadım. Ancak takımımla artık her yerde başarılı olacağıma inanıyorum. Ekip ne olursa olsun hiç fark etmez” diye konuştu.
“MİLLİ EKİP HER HOCANIN HEDEFİ’
Milli ekip beklentisi ile ilgili soruya da Çalımbay, “Milli takım her hocanın maksadıdır. Yerli antrenörler ulusal ekipte her vakit başarılı olmuştur. Ulusal ekip farklı bir şeydir. Ulusal ekibin her kademesinde oynadım, kaptanlığını yaptım. Biz o formayı giydiğimizde apayrı oluyor. İstiklal Marşı okunurken farklı oluyor. Ulusal ekipte çalışmak farklı bir şey, orada para pul hiç kıymetli değil. Ben 4 yıl çalıştım Mustafa Denizli hocamızla. Avrupa Şampiyonası’na gittik. Her vakit ulusal kadro olayı farklıdır. Para bile konuşulmaz. Yerli antrenörlerin muvaffakiyet mümkünlüğü yüksek. Kuntz, hem kadro arkadaşım, hem hayli güzel bir insan. Yabancıya karşı değilim, gelsin çalışsınlar lakin bana nazaran ulusal kadro değişik. Orası bana bakılırsa farklı bir yer” dedi.
Adının Beşiktaş ile sık sık anılması sorusuna ise teknik adam, “Ben Beşiktaşlıyım. Orada oynadım, orada bitirdim. Adımın çıkması da olağan. En hayli Beşiktaşlı hoca var Türkiye’de. Bu da futbolu fazlaca sevmemizden kaynaklanıyor” dedi.
Çalımbay, Türkiye Kupası’nda finale kalmaları halinde maçın İstanbul’da oynanacak olmasını da avantaj olarak nitelendirerek., “İstanbul’da en çok Sivaslı var. Statta en az 50 bin kişi solursa yarı yarıya taraftarımız olacağını düşünüyorum” sözlerini kullandı.