Öznel Yoksulluk Ne Demektir ?

Ela

New member
\Öznel Yoksulluk Nedir?\

Öznel yoksulluk, bireylerin kendi yaşam koşullarını değerlendirerek yoksulluk durumunu hissetmeleri ve tanımlamaları üzerinden şekillenen bir kavramdır. Bu durum, insanların gelir seviyeleri, yaşam standartları ve toplumsal algılar doğrultusunda kendi yoksulluklarını hissedip, buna göre değerlendirme yapmalarına dayalıdır. Yani, bir kişi belirli bir gelir düzeyine sahip olsa dahi, kendi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorsa ya da toplumla karşılaştırıldığında yetersiz olduğunu düşünüyorsa, öznel yoksulluk deneyimi yaşayabilir. Öznel yoksulluk, mutlak yoksulluktan farklı olarak, daha çok bireyin kendi algıları, yaşam kalitesi ve toplumsal bağlamda nasıl hissettiği ile ilgilidir.

\Öznel Yoksulluk ile Mutlak Yoksulluk Arasındaki Farklar\

Öznel yoksulluk ile mutlak yoksulluk arasındaki temel fark, tanımlarındaki yaklaşımda yatmaktadır. Mutlak yoksulluk, belirli bir gelir seviyesinin altındaki bireylerin ihtiyaçlarını karşılayamayacak şekilde yaşam sürmeleri durumunu ifade eder. Bu, genellikle temel yaşam ihtiyaçlarının (yemek, barınma, sağlık) karşılanamaması anlamına gelir ve genellikle belirli bir sınır değerine dayalıdır. Bu sınır, dünya genelinde belirli bir yaşam standardı seviyesini temsil eder ve bu seviyenin altındaki bireyler mutlak yoksulluk içinde kabul edilir.

Öznel yoksulluk ise, kişilerin kendilerini yoksul hissettikleri ve kendi yaşam koşullarını değerlendirdikleri bir durumdur. Burada önemli olan, kişinin gelir düzeyinden çok, toplumla olan karşılaştırmalı algısı ve yaşam kalitesidir. Yani, öznel yoksulluk, bireylerin içinde bulundukları toplumu ve çevreyi göz önünde bulundurarak, kendilerinin yoksul olup olmadığını değerlendirmelerine dayanır.

\Öznel Yoksulluk Neden Önemlidir?\

Öznel yoksulluk, sadece ekonomik bir olgu değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak da değerlendirilebilir. Bir kişinin kendini yoksul hissetmesi, sadece maddi anlamda bir eksiklikten kaynaklanmaz. Aynı zamanda psikolojik etkiler, toplumsal dışlanma ve geleceğe dair belirsizlikler gibi faktörler de önemli rol oynar. Öznel yoksulluk, kişilerin toplum içindeki yerlerini, sosyal ilişkilerini ve toplumsal aidiyet duygularını etkileyebilir. Bu durum, bireylerin kendilerine olan güvenlerini azaltabilir, toplumsal dışlanma ve izolasyon hissiyatını artırabilir. Öznel yoksulluk yaşayan bireyler, kendi yaşam standartlarını daha düşük gördüklerinden, psikolojik ve duygusal olarak daha fazla stres yaşayabilirler.

Ayrıca, öznel yoksulluk, toplumsal eşitsizliklerin anlaşılması ve çözülmesi açısından önemli bir göstergedir. Ekonomik ve toplumsal politikalar, insanların yoksulluk algılarını ve yaşam standartlarını iyileştirebilir. Ancak, bir toplumda öznel yoksulluk oranları yüksekse, bu, sadece gelir dağılımının dengesiz olduğu anlamına gelmez; aynı zamanda toplumsal algıların, değerlerin ve yaşam beklentilerinin de gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eder.

\Öznel Yoksulluk Nasıl Ölçülür?\

Öznel yoksulluğun ölçülmesi, mutlak yoksulluktan farklıdır, çünkü burada kişisel algılar ve yaşam standartları ön plandadır. Çoğu zaman anketler ve bireysel değerlendirme formları kullanılarak öznel yoksulluk ölçülür. Bu tür araştırmalar, bireylerin yaşamlarını ne kadar yeterli gördüklerini, gelirlerini ne kadar yeterli bulduklarını ve toplumsal konumlarını nasıl değerlendirdiklerini sorgular. Ayrıca, bireylerin toplumsal ilişkilerdeki yerleri, sosyal katılım düzeyleri ve çevreleriyle olan etkileşimleri de bu tür araştırmalarda dikkate alınan faktörlerdir.

Bir diğer yaygın ölçüm aracı, yoksulluk algı indeksleridir. Bu endeksler, bireylerin kendilerini ne kadar yoksul hissettiklerini belirlemek için sorular sorar ve elde edilen verilerle bir yoksulluk seviyesi belirler. Bu tür veriler, öznel yoksulluğun toplumsal düzeydeki etkilerini anlamak ve analiz etmek için faydalı olabilir.

\Öznel Yoksulluk ve Toplumsal Eşitsizlik İlişkisi\

Öznel yoksulluk, toplumsal eşitsizlikle yakından ilişkilidir. Bir toplumda eşitsizlik arttıkça, bireyler arasındaki gelir ve yaşam standartları farkları da büyür. Bu durum, bazı bireylerin kendilerini yoksul hissetmelerine yol açar. Özellikle gelir dağılımındaki adaletsizlik, yoksulluk algısının daha belirgin hale gelmesine neden olabilir. Yüksek gelirli bireylerin yaşam koşullarına kıyasla düşük gelirli bireylerin yaşam kalitesinin düşük olması, öznel yoksulluk seviyesini artırabilir.

Eşitsizlik, sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel düzeyde de kendini gösterir. Toplumda daha fazla eşitsizlik olduğu zaman, bireyler arasında kendilerini değerli hissetme ve toplumsal aidiyet duygusu daha da zayıflar. Bu da, öznel yoksulluğun artmasına yol açar.

\Öznel Yoksulluk ve Psikolojik Etkileri\

Öznel yoksulluğun, bireylerin psikolojik durumları üzerinde önemli etkileri vardır. Kendini yoksul hisseden bir kişi, düşük özsaygı, kaygı ve depresyon gibi duygusal sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Ayrıca, toplumsal dışlanma hissi, bireylerin kendilerini yalnız ve izole hissetmelerine yol açabilir. Yoksulluk, sadece maddi bir eksiklikten ibaret değil, aynı zamanda bireylerin kendilerine ve toplumlarına dair algılarındaki eksiklikleri de yansıtır. Öznel yoksulluk, bireylerin geleceğe dair umutlarını, yaşam beklentilerini ve toplumsal aidiyet duygularını olumsuz etkileyebilir.

Bununla birlikte, öznel yoksulluğun psikolojik etkileri, toplumsal destek ve sosyal ağlarla hafifletilebilir. Yardımcı sosyal hizmetler, psikolojik destek programları ve toplumsal dayanışma ağları, bireylerin bu olguyla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.

\Öznel Yoksulluk ve Politika Önerileri\

Öznel yoksulluk ile mücadele etmek için, sadece gelir artırıcı politikalar yeterli olmayabilir. Toplumsal eşitsizliklerin azaltılması, sosyal hizmetlerin iyileştirilmesi ve eğitim fırsatlarının genişletilmesi gibi çok yönlü bir yaklaşım gereklidir. Ayrıca, toplumda öznel yoksulluğun daha iyi anlaşılabilmesi için araştırmaların artması ve bu konudaki farkındalığın yükseltilmesi önemlidir.

Öznel yoksulluğa karşı alınabilecek bazı önlemler şunlar olabilir:

1. **Eşitsizliği Azaltıcı Politikalar**: Gelir dağılımındaki adaletsizliklerin giderilmesi, toplumsal eşitsizliğin azaltılmasına yardımcı olabilir.

2. **Toplumsal Dayanışma Ağları Kurulması**: Sosyal bağların güçlendirilmesi ve toplumsal yardımlaşma ağlarının oluşturulması, bireylerin yoksullukla başa çıkmalarını kolaylaştırabilir.

3. **Eğitim ve İş Olanaklarının Arttırılması**: İnsanlara daha fazla eğitim ve iş fırsatları sunarak, toplumsal katılımı artırmak ve öznel yoksulluk algısını azaltmak mümkün olabilir.

Öznel yoksulluk, sadece ekonomik bir sorunun ötesinde, toplumsal ve psikolojik boyutları olan bir olgudur. Bu nedenle, çok boyutlu bir yaklaşım gerektirir ve sadece gelir artırıcı değil, aynı zamanda toplumsal eşitlikçi politikalarla da çözülmesi gereken bir meseledir.