Türkiye’de 6 Şubat Pazartesi sabahı erken saatlerde meydana gelen deprem dünya basınında büyük yankı uyandırdı. Bilim insanları son 80 yılın en şiddetli sarsıntısı ve daha sonrasında yaşananların Dünya’nın çekirdeğinin dönüşündeki yavaşlamayla bağlı olduğuna yönelik var iseyımlar hakkında konuştu. Hususla ilgili farklı görüşler var.
Mühendislik sismolojisi ve sismik tehlike değerlendirmesi üzerine çalışmalar yürüten Rusya Bilimler Akademisi zelzele uzmanı Ruben Tatevosyan, Türkiye ve Suriye’de meydana gelen zelzelenin, Dünya’nın çekirdeğinin dönme suratındaki değişiklikten kaynaklanabileceği teorisinin yanlış olduğunu düşünüyor. İşte söylemiş oldukleri:
“Çekirdeğin bununla hiç bir ilgisi yok. Yalnızca dış kabuğa nazaran dönüşünü yavaşlatır. Son derece küçük ölçüde bir yavaşlamadan bahsediyoruz, ötürüsıyla bu sürecin Türkiye’deki zelzele üzerinde rastgele bir etkisi olamayacağını söyleyebiliriz.
Dünya’nın çekirdeğinin dönüş suratındaki yavaşlama 70’lerde başladı fakat Şili yahut Alaska sarsıntıları daha evvel meydana geldi. Bunlar da fazlaca önemli sismik olaylardır. bu biçimdesine büyük “keşifler” yapabilmek için zelzelelerin tarihini bilmeniz gerekir. Ne kadar epeyce şey bilirseniz, bu tıp hipotezlere karşı o kadar bağışıklık kazanırsınız.”
“Yüzeyde kuvvetli zelzelelerle reaksiyon verebilir”
Sismolog Anna Lyusina ise yavaşlama sürecinin gezegenin yüzeyi üstündeki etkisinin mutlaka gözardı edilemeyeceğini belirtiyor. Kendisine göre Dünya’nın çekirdeğindeki değişiklikler yüzeyde kuvvetli depremlerle reaksiyon verebilir. Bilhassa de ek sismik olaylara niye olmak ve sarsıntıya yatkın yeni bölgeleri harekete geçirmek üzere aksilikleri tetikleyebilir.
İranlı jeolog Mohammed Al-Jazzar, Türkiye’deki yıkıcı sarsıntının, Akdeniz bölgesinin tabiatı gereği daima olarak yer altı sarsıntılarına maruz kalması niçiniyle meydana geldiğini ve Dünya’nın iç çekirdeğinin hareketindeki değişikliklerle hiç bir bağlantısı olmadığını söylemiş oldu.
Sky News Arabia’ya konuşan Al-Jazzar, çekirdeğin hareketindeki rastgele bir değişikliğin yüzeyde küresel sonuçlara niye olabileceğini kabul etse de Türkiye’deki zelzelenin bununla hiç bir ilgisinin olmadığını söylüyor.
Mühendislik sismolojisi ve sismik tehlike değerlendirmesi üzerine çalışmalar yürüten Rusya Bilimler Akademisi zelzele uzmanı Ruben Tatevosyan, Türkiye ve Suriye’de meydana gelen zelzelenin, Dünya’nın çekirdeğinin dönme suratındaki değişiklikten kaynaklanabileceği teorisinin yanlış olduğunu düşünüyor. İşte söylemiş oldukleri:
“Çekirdeğin bununla hiç bir ilgisi yok. Yalnızca dış kabuğa nazaran dönüşünü yavaşlatır. Son derece küçük ölçüde bir yavaşlamadan bahsediyoruz, ötürüsıyla bu sürecin Türkiye’deki zelzele üzerinde rastgele bir etkisi olamayacağını söyleyebiliriz.
Dünya’nın çekirdeğinin dönüş suratındaki yavaşlama 70’lerde başladı fakat Şili yahut Alaska sarsıntıları daha evvel meydana geldi. Bunlar da fazlaca önemli sismik olaylardır. bu biçimdesine büyük “keşifler” yapabilmek için zelzelelerin tarihini bilmeniz gerekir. Ne kadar epeyce şey bilirseniz, bu tıp hipotezlere karşı o kadar bağışıklık kazanırsınız.”
“Yüzeyde kuvvetli zelzelelerle reaksiyon verebilir”
Sismolog Anna Lyusina ise yavaşlama sürecinin gezegenin yüzeyi üstündeki etkisinin mutlaka gözardı edilemeyeceğini belirtiyor. Kendisine göre Dünya’nın çekirdeğindeki değişiklikler yüzeyde kuvvetli depremlerle reaksiyon verebilir. Bilhassa de ek sismik olaylara niye olmak ve sarsıntıya yatkın yeni bölgeleri harekete geçirmek üzere aksilikleri tetikleyebilir.
İranlı jeolog Mohammed Al-Jazzar, Türkiye’deki yıkıcı sarsıntının, Akdeniz bölgesinin tabiatı gereği daima olarak yer altı sarsıntılarına maruz kalması niçiniyle meydana geldiğini ve Dünya’nın iç çekirdeğinin hareketindeki değişikliklerle hiç bir bağlantısı olmadığını söylemiş oldu.
Sky News Arabia’ya konuşan Al-Jazzar, çekirdeğin hareketindeki rastgele bir değişikliğin yüzeyde küresel sonuçlara niye olabileceğini kabul etse de Türkiye’deki zelzelenin bununla hiç bir ilgisinin olmadığını söylüyor.