Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu uzmanları, Rus birlikleri tarafından işgal edilen Ukrayna’daki Zaporijya nükleer santralinin eteklerinde anti-personel mayınlar keşfetti. Pazar günü yapılacak bir teftiş sırasında, uzmanlar tampon bölgede bazı mayınlar Ajansın açıklamasına göre, IAEA Direktörü Rafael Grossi, tesisin iç ve dış bariyerleri arasında bulunduğunu söyledi. İşletme personelinin bu alana erişimi yoktur. Sitenin iç bölgesinde herhangi bir mayın bulunamadı.
Rus birlikleri, saldırgan savaşın başlamasından kısa bir süre sonra nükleer santrali işgal etmişti. Santral birkaç kez ateş altına girdi ve bu, kapatılmasına rağmen nükleer bir felaketle ilgili uluslararası endişeleri artırdı. Aylardır Moskova ve Kiev, birbirlerinin nükleer tesiste bir kazayı kasten kışkırttığından şüpheleniyorlar. İddialar Temmuz ayı başlarında doruk noktasına ulaştı. Saldırının yakın olduğu söylendi. Bu arada, durum biraz sakinleşti.
Nükleer santral sahasında kendi gözlemcileri bulunan IAEA, anlaşmazlığın en yüksek noktasında hiçbir maden izi görmediğini açıkladı. Ancak aynı zamanda uluslararası nükleer uzmanlar, santralin daha önce mayınlı olduğunu ve santralin tüm alanlarına erişimlerinin olmadığını da bildirdi.
Grossi, teşkilatının saha dışına ve ayrıca saha içindeki belirli noktalara mayın yerleştirildiğinden haberdar olduğunu söylüyor. Ekibine, ordu tarafından kontrol edilen bir bölgede askeri bir karar olduğu söylendi. Grossi, “Bölgede bu tür patlayıcıların bulunması, IAEA güvenlik standartlarına ve nükleer güvenlik yönergelerine aykırıdır.” dedi. Ancak ajansı, kendi gözlemlerine dayanarak, bu mayınların patlamasının tesisin nükleer emniyet ve güvenlik sistemlerini etkilememesi gerektiği sonucuna vardı.
Rus birlikleri, saldırgan savaşın başlamasından kısa bir süre sonra nükleer santrali işgal etmişti. Santral birkaç kez ateş altına girdi ve bu, kapatılmasına rağmen nükleer bir felaketle ilgili uluslararası endişeleri artırdı. Aylardır Moskova ve Kiev, birbirlerinin nükleer tesiste bir kazayı kasten kışkırttığından şüpheleniyorlar. İddialar Temmuz ayı başlarında doruk noktasına ulaştı. Saldırının yakın olduğu söylendi. Bu arada, durum biraz sakinleşti.
Nükleer santral sahasında kendi gözlemcileri bulunan IAEA, anlaşmazlığın en yüksek noktasında hiçbir maden izi görmediğini açıkladı. Ancak aynı zamanda uluslararası nükleer uzmanlar, santralin daha önce mayınlı olduğunu ve santralin tüm alanlarına erişimlerinin olmadığını da bildirdi.
Grossi, teşkilatının saha dışına ve ayrıca saha içindeki belirli noktalara mayın yerleştirildiğinden haberdar olduğunu söylüyor. Ekibine, ordu tarafından kontrol edilen bir bölgede askeri bir karar olduğu söylendi. Grossi, “Bölgede bu tür patlayıcıların bulunması, IAEA güvenlik standartlarına ve nükleer güvenlik yönergelerine aykırıdır.” dedi. Ancak ajansı, kendi gözlemlerine dayanarak, bu mayınların patlamasının tesisin nükleer emniyet ve güvenlik sistemlerini etkilememesi gerektiği sonucuna vardı.