Asorti planı nedir ?

Ela

New member
Selam Arkadaşlar,

Geçen gün bir arkadaş ortamında “asorti planı” üzerine konuşurken fark ettim ki, bu kavram çok yerde kullanılıyor ama çoğu kişi için tam olarak ne ifade ettiği net değil. Kendi gözlemlerime göre asorti planı, özellikle üretim ve perakende sektöründe stok yönetiminden müşteri deneyimine kadar pek çok şeyi etkiliyor. Fakat işin içinde sadece teknik detaylar yok; insan boyutu da en az onun kadar önemli. O yüzden gelin birlikte hem eleştirel hem de samimi bir gözle bu meseleyi masaya yatıralım.

Asorti Planı Nedir?

En basit haliyle asorti planı, bir mağazanın ya da üreticinin hangi üründen, hangi renkten, hangi bedenden, hangi miktarda bulunduracağına karar vermesi demek. Özellikle tekstil ve ayakkabı sektöründe çok kritik. Düşünün, bir mağazaya girdiğinizde aradığınız beden ya da renk yoksa, hemen başka bir yere yöneliyorsunuz. İşte asorti planı doğru yapılmazsa, müşteri memnuniyeti daha kapıdan girer girmez kayboluyor.

Ama işin eleştirel yanı şu: Asorti planı çoğu zaman kağıt üzerinde mükemmel görünürken, gerçek hayatta müşteri davranışlarını yeterince hesaba katmıyor. Yani plan yapanlar sayılara odaklanıyor ama insan faktörünü gözden kaçırabiliyor.

Eleştirel Bakış: Kağıt Üstünde Güzel, Gerçekte Sorunlu

Asorti planlarının en büyük handikapı, çok fazla varsayıma dayanması. Geçmiş satış verilerine bakılarak gelecekteki talep tahmin edilmeye çalışılıyor. Ama işin içine moda trendleri, mevsimsel değişiklikler, sosyal medya etkileri girince bu planlar hızla çöp olabiliyor.

Bir de zincir mağazalarda merkezi planlama yapıldığında, yerel ihtiyaçlar göz ardı ediliyor. İstanbul’da çok satan bir model, Anadolu’da aynı ilgiyi görmeyebiliyor. Buna rağmen her yere aynı asorti gönderilince stok fazlası ya da stok açığı kaçınılmaz oluyor.

Kısacası, kağıt üstünde stratejik görünen bu planlar, pratikte çoğu zaman hem işletmeye hem müşteriye zarar veriyor.

Erkek ve Kadın Perspektifleri

Şimdi biraz da forum ruhuna uygun bir noktadan bakalım:

- Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımı: Erkek üyeler genellikle “Bu plan verimliliği nasıl artırır?”, “Stok maliyetini nasıl düşürür?”, “Yanlış planlama nasıl optimize edilir?” gibi sorulara eğiliyor. Onlar için asorti planı, bir tür satranç tahtası gibi. Doğru hamle yapılırsa kâr artar, yanlış yapılırsa kayıp büyür.

- Kadınların empatik ve ilişkisel yaklaşımı: Kadın üyeler ise daha çok müşteri deneyimi boyutuna dikkat çekiyor. “Müşteri aradığı ürünü bulamayınca nasıl hisseder?”, “Marka sadakati bu süreçten nasıl etkilenir?”, “Çalışanlar yanlış planlamadan dolayı müşteriye karşı zor durumda kalıyor mu?” gibi sorular ön planda. Yani onlar için mesele sadece stok değil, insan ilişkileri ve güven.

Bu farklı bakış açıları birleşince, asorti planı hem teknik hem de insani yönleriyle daha kapsamlı şekilde değerlendirilebiliyor.

Günümüzde Asorti Planlarının Yetersizliği

Bugünün hızlı tüketim dünyasında asorti planları eskisi kadar işlevsel değil. Çünkü:

- Moda trendleri haftalar içinde değişiyor.

- Sosyal medyanın yarattığı “ani talep patlamaları” tahmin edilemiyor.

- Müşteri çeşitliliği arttıkça, tek tip plan herkese uymuyor.

- Online satışlarla birlikte stok hareketliliği daha karmaşık hale geliyor.

Bu yüzden birçok marka hâlâ eski yöntemlerle plan yaparken, aslında müşteri kaybını kendi elleriyle hızlandırıyor.

Geleceğe Yönelik Eleştiriler ve Olası Çözümler

Gelecekte asorti planlarının çok daha esnek ve müşteri odaklı olması gerektiği açık. Burada yapay zekâ ve veri analitiği devreye giriyor. Gerçek zamanlı satış verileri, sosyal medya trendleri ve hatta hava durumu bile planlara dahil edilebilecek.

Ama burada da eleştirilecek bir nokta var: Teknolojiye çok güvenmek, insan faktörünü tekrar arka plana itebilir. Halbuki mağazada çalışan personelin gözlemleri, müşteriyle birebir kurulan iletişim, bazen algoritmaların görmediğini görür.

Yani çözüm, teknolojiyi insan dokunuşuyla dengelemekten geçiyor.

Tartışmaya Açık Sorular

Forumun ruhuna uygun olarak birkaç soruyu buraya bırakıyorum:

- Sizce asorti planı yaparken “müşteri verileri” mi daha belirleyici olmalı yoksa “saha çalışanlarının gözlemleri” mi?

- Merkezi planlama mı daha doğru, yoksa her mağazanın kendi planını yapması mı?

- Bir müşteri olarak siz, mağazada aradığınızı bulamadığınızda markaya olan güveninizden ne kadar ödün veriyorsunuz?

- Gelecekte yapay zekâ bu işi tamamen üstlenirse, insan faktörünün yok sayılması sizce sorun yaratır mı?

Sonuç

Asorti planı, kâğıt üzerinde oldukça akıllıca görünen ama gerçekte çok yönlü sorunları barındıran bir sistem. Erkeklerin stratejik yaklaşımı ve kadınların empatik gözlemleri birleştiğinde ortaya daha dengeli bir analiz çıkıyor. Ancak asıl mesele, bu planların yaşayan, değişen bir süreç olduğunun farkına varmak.

Benim eleştirim şu: Asorti planları hâlâ çok mekanik ve katı. Oysa hayatın kendisi bu kadar öngörülebilir değil. Belki de geleceğin en başarılı markaları, rakamlarla duyguları harmanlayarak esnek ve insana dokunan planlar yapabilenler olacak.

Peki sizce, bugünkü asorti planları müşteriyi gerçekten tatmin ediyor mu, yoksa sadece şirket raporlarına mı hizmet ediyor? Gelin, bu soruyu birlikte tartışalım.