Bilgisayar destekli öğretimin sınırlılıkları nelerdir ?

Efe

New member
Bilgisayar Destekli Öğretimin Sınırlılıkları: Düşünmeye Başla, Gülümse!

Selam forumdaşlar,

Bugün, herkesin en sevdiği “yenilikçi” ve “geleceğin eğitim yöntemi” olarak gördüğü bilgisayar destekli öğretimi tartışmaya açıyorum. Bu kadar teknolojiye dayalı eğitim varken, acaba hala birkaç eksiklik yok mu? Hadi, eğlenceli bir bakış açısıyla bakalım ve belki de biraz da gülelim! 😊

Ekranların Büyüsü: Harika Ama Biraz Bıkkınlık Verici

Biliyorum, bilgisayar destekli öğretim gerçekten harika. Artık bir öğretmeni, "Evet, ben buradayım!" diye bağırmasına gerek kalmadan, ekranın önünde bile dinleyebiliyoruz. Ne kadar kolay değil mi? Öğretmen bir yanda, öğrenciler ise kendi odalarında pijamalarla dersleri dinliyor (evet, kimse saklamasın, hepimiz yapıyoruz). Ama sonra, birden parmaklıklar gibi hissettiren bilgisayar ekranına odaklanmak zorlaşmaya başlıyor. Sınıflarda olmasak da, etrafta her şeyin daha "sanalsal" olduğunu hissediyoruz.

Düşünün bir, bizler yıllardır derslerde “sosyal deneyler” diye hep anlatılacak bir şeyler yaparken, şimdi hepimiz sanal dünya içinde birer avatar olduk! Duygusal bağlar yerine, "Evet, bu animasyonlu karakteri çok iyi dinliyorum" demek... Ne kadar da harika! Gerçekten... Ama bir yanda da, ekranda gördüğünüz öğretmenle gerçek bağlantıyı kuramamak birazcık ruhsal bir boşluk bırakıyor, değil mi?

Erkeklerin Çözüm Odaklı Perspektifi: “Bunu Hızla Çözelim”

Şimdi, forumda erkeklerin çözüm odaklı bakış açılarını da göz önünde bulunduralım. Bilgisayar destekli öğretim, çoğu erkek için her zaman bir "stratejik çözüm" gibi görünür. Durumun içine dalar, “Bunu nasıl daha verimli hale getirebiliriz?” diye düşünürler. Düşünsenize, bir erkek bilgisayarın karşısında ders yaparken, genellikle sesli düşünüp, “Acaba şu dersin notlarını nasıl hızlıca tamamlarım?” ya da “Bir sonraki sınavı nasıl daha verimli geçerim?” diye planlar yapar. Ve genellikle bu strateji, biraz daha ekranla haşır neşir olmayı gerektirir.

Ama işin içine teknoloji girince, işler bazen ters gidebiliyor. Düşünsenize, bilgisayar birden çökmeye başlıyor. “Hadi ama! Bu kadar teknolojiye güveniyoruz, ama bir ‘yeniden başlat’ hatası, bütün strateji planlarını yerle bir ediyor.” O an, erkeğin kafasında tek bir çözüm vardır: "Tekrar başlat. Evet, bütün işlerin çözümü burada!"

Evet, bilgisayar destekli öğretimin sınırlılığı burada devreye giriyor. Teknoloji, tüm ihtişamıyla bizi büyülerken, bazen bir ‘yeniden başlat’ tuşuyla aynı büyü sona eriyor. 😅

Kadınların Empatik ve İlişki Odaklı Bakışı: “Herkes Mutlu Olmalı”

Şimdi de kadınların bu konuda nasıl düşündüğüne bakalım. Onlar, bilgisayar destekli öğretimi sadece “verimli olmalı” diye değil, “mutlu edici ve anlamlı” şekilde görmek isterler. Eğitimdeki empatik bağ ve insan ilişkilerinin gücüne olan inançları, sanal ortamlarda genellikle kaybolur. “Böyle bir ortamda öğrencilerin ne kadar birbirine yakın olduğunu hissedebiliyor muyuz?” diye sorarlar. Evet, evet, biz kadınlar bazen ekranda bir ömür boyu yazışarak ders çalışmanın, tüm sosyal bağları kısıtladığını fark ederiz.

İnsanlar sanal ortamda bir araya geldiklerinde, duygusal bağlar neredeyse sıfırlanır. Öğrencilerin birbirleriyle kaynaşması, arkadaşlık kurması ve öğrenme sürecini birlikte deneyimlemesi çoğu zaman kaybolur. Kızlar, dersin sonunda “Ama sınıftaki o gülümsemeni ve o göz teması kuran arkadaşını gerçekten özlüyorum” diye iç geçirebilirler. Çünkü duygusal bağ, gerçek öğrenmenin temel taşlarından biridir.

Bir de, evde bilgisayar başında ders çalışırken, genellikle dersin yanında başlayan başka aktiviteler vardır: Mutfakta yemek pişirmek, kardeşle kavga etmek ya da “yeni gelen e-postayı hemen kontrol etmem lazım” gibi şeyler. Bu da dikkat dağılmalarına ve gerçekten kaliteli bir öğrenme sürecinin oluşmamasına neden olur.

Teknolojinin Cazibesi: Güzel Ama Aşırı Doyurucu

Teknoloji bizlere büyük bir cazibe sunuyor: dilediğimiz zaman, dilediğimiz yerden öğrenme imkanı. Ama bazen bu, bir "tatlı fazlalığı" gibi geliyor. Her yerde eğitim var, her an erişilebilir, her şey parmaklarımızın ucunda. Ama o kadar çok seçenek var ki, hangi dersin daha "önemli" olduğunu seçmek zorlaşıyor. Ders notlarından, Youtube eğitim videolarına, blog yazılarına kadar her şey birbirine girmiş durumda. İnsan bir noktada, “Benim şimdi ne yapmam lazım? Şu an hangi videoyu izlemeliyim? Hangi soruyu çözmeliyim?” diye düşünerek beynini patlatmaya başlıyor.

Dijital dünyada eğitimin sınırsızca yayılması, bilgiye ulaşmanın kolaylaştığını gösteriyor. Ancak bilgiye ulaşmak da, “yemek masasındaki tüm yemekleri görmek gibi” oluyor. Bu kadar seçenek arasında kaybolmak da bir anlamda eğitimin önemli bir sınırlılığına dönüşüyor.

Sonsöz: Bilgisayar Destekli Öğretim İçin Ne Yapmalı?

Sonuç olarak, bilgisayar destekli öğretim gerçekten bir devrim. Ancak, bu devrim her zaman göründüğü kadar mükemmel değil. Ekran başında geçirilen uzun saatler, duygusal bağ eksikliği, teknik aksaklıklar ve aşırı bilgi bombardımanı gibi zorluklarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Gerçekten iyi bir eğitim deneyimi için, teknolojiyi doğru şekilde kullanmalı ve bazen insan faktörünü unutmayarak da eğitimin kalitesini artırmalıyız.

Şimdi forumdaşlar, sizler bilgisayar destekli öğretim hakkında ne düşünüyorsunuz? Ekranda yalnız mı kalıyoruz, yoksa sosyal bağlarımızı hala kurabiliyor muyuz? Sizin en büyük eğitimdeki dijital sorunlarınız neler? Yorumlarınızı bekliyorum!