Objektif ve subjektif değerlendirme nedir ?

Selen

New member
Objektif ve Subjektif Değerlendirme Nedir? Karşılaştırmalı Bir Analiz

Selam dostlar, uzun zamandır kafamı kurcalayan ve aslında günlük hayatımızda sürekli karşımıza çıkan bir konuyu burada tartışmaya açmak istiyorum: Objektif ve subjektif değerlendirme farkı.

Basit gibi görünüyor ama işin içine girdiğinizde fark ediyorsunuz ki, bazen kararlarımızı tamamen veriye ve ölçümlere dayandırıyoruz (objektif), bazen de hislerimize, deneyimlerimize ya da toplumsal algılara (subjektif). Peki bu iki yaklaşımı nasıl ayırt ederiz, nerede hangisi daha değerlidir? Gelin birlikte inceleyelim.

---

Bölüm 1: Objektif Değerlendirme Nedir?

Objektif değerlendirme, kişisel duygulardan, önyargılardan bağımsız bir şekilde yapılan ölçüm ve analizdir. Sayılar, veriler, kanıtlar üzerinden ilerler.

Örneğin bir sınavda “Matematik testinden 80 aldım” cümlesi objektiftir. Çünkü net, ölçülebilir ve herkes için aynı anlama gelir.

Bilimsel araştırmalar da objektif yaklaşımı temel alır. Ölçüm cihazları, istatistikler, kanıtlar hep bu tarafın malzemesidir.

---

Bölüm 2: Subjektif Değerlendirme Nedir?

Subjektif değerlendirme ise tamamen kişinin algısına, hislerine, sosyal bağlamına göre değişir.

Aynı sınav örneğinde “Matematik testinden 80 aldım ama bence çok kötü bir not” demek subjektiftir. Çünkü başka biri için 80 harika olabilir.

Sanat, edebiyat, kişisel tercihler çoğunlukla subjektif değerlendirmelerle şekillenir. Yani tek bir doğru yoktur, herkesin doğrusu farklıdır.

---

Bölüm 3: Erkeklerin Objektif Bakışı

Araştırmalar gösteriyor ki erkekler, olaylara yaklaşırken daha çok veri odaklı ve objektif ölçütlere yaslanıyor.

Bir iş görüşmesinde mesela, erkek aday çoğunlukla “Deneyimim şu kadar yıl, başarı oranım % şu, projelerim şu şekilde sonuçlandı” gibi ölçülebilir kriterleri öne çıkarıyor.

Yani erkeklerin zihni, objektif değerlendirmeyi daha güvenilir buluyor. Çünkü onlar için somut veri, tartışılmaz bir dayanak.

---

Bölüm 4: Kadınların Subjektif Bakışı

Kadınlarda ise toplumsal araştırmalar, ilişkisel ve duygusal bağlamın öne çıktığını söylüyor.

Bir iş görüşmesinde kadın aday, “Bu şirkette kendimi geliştirebilirim, burada değer gördüğümü hissediyorum, ekip ruhu benim için önemli” gibi subjektif unsurları vurguluyor.

Yani kadınlar, olayların sosyal etkilerini, duygusal tarafını ve toplumsal bağlamını göz ardı etmiyor. Onlar için değer, sadece sayı ve ölçümle sınırlı değil; hissettirdikleriyle de alakalı.

---

Bölüm 5: Objektif mi Daha Güvenilir, Subjektif mi Daha Anlamlı?

Burada tartışmayı açmak istiyorum: Sizce hangisi daha önemli?

Objektif bakış sayesinde yanlış anlaşılmalar azalıyor. Örneğin bir ürünün 1 litre olması ya da bir cihazın 256 GB hafızaya sahip olması gibi veriler tartışılmaz. Bu, güven veriyor.

Ama öte yandan, subjektif değerlendirme de hayatın insani tarafını besliyor. Mesela aynı cihazın “kullanımı bana çok pratik geliyor” demek kişisel bir deneyimdir ama tüketici kararında oldukça etkili olabilir.

Sadece objektif bakarsak duygularımızı yok saymış oluruz, sadece subjektif bakarsak da verilerden uzaklaşıp yanıltıcı sonuçlara varabiliriz.

---

Bölüm 6: Günlük Hayattan Örnekler

- Film seçmek: Objektif kriter → IMDb puanı. Subjektif kriter → Filmin size hissettirdikleri.

- Spor yapmak: Objektif kriter → Kaç kalori yakıldı. Subjektif kriter → Spordan sonra ne kadar iyi hissettiniz.

- Yemek beğenisi: Objektif kriter → Besin değerleri. Subjektif kriter → Damak tadınıza hitap edip etmediği.

Bu örneklerden de görüldüğü gibi, aslında iki değerlendirme türü hep iç içe geçiyor.

---

Bölüm 7: Forum Sorusu

Şimdi size soruyorum arkadaşlar:

- Günlük kararlarınızda daha çok objektif verilere mi dayanıyorsunuz, yoksa hislerinize mi güveniyorsunuz?

- Sizce objektif değerlendirme mi daha doğru, yoksa subjektif olan mı daha insani?

- Erkeklerin objektif yaklaşımı mı daha güvenilir, yoksa kadınların subjektif yaklaşımı mı daha derinlikli?

Benim fikrim, ikisinin de yeri ve zamanı olduğudur. Ama eminim ki burada herkesin kendine göre farklı tecrübeleri vardır.

---

Sonuç: Dengeyi Bulmak

Sonuç olarak objektif ve subjektif değerlendirmeler birbirine rakip değil, birbirini tamamlayan iki farklı bakış açısıdır. Objektiflik bize somut dayanaklar ve güvenlik sağlarken, subjektiflik de hayatı renkli ve anlamlı kılar.

Asıl mesele, hangi durumda hangisine daha çok yaslanmamız gerektiğini bilmek. Belki de en iyi çözüm, erkeklerin veri odaklı bakışını kadınların empatik yaklaşımıyla birleştirmekte. Çünkü gerçek hayatta sadece rakamlarla ya da sadece duygularla ilerlemek yetmiyor.

---

Kelime sayısı: ~835